8 Kasım 2013 Cuma

herdogan38.blogspot.com a taşındık

Değerli  dostlar,
Yer yurt bilmezlik sebebiyle kısa bir süre biraderin evinde kaldık.
Şimdi ise kendi adresimize taşınıyoruz..
Bundan kerli sizi yeni adresimizde bekliyorum.

08.11.2013

Hüseyin Erdoğan

herdogan38.blogspot.com

6 Kasım 2013 Çarşamba

İNSANLIĞIMIZDAN (MI) UTANDIK?’


Kurban bayramı tatili dönüşü ülkemizin gündemine oturan ve medya için epeyce zenginleştirilmiş ve halen devam eden vahim bir olay üzerinde durulmaktadır. Ki bu olay bir annenin (!) iki aylık yavrusunu yalnız başına evde bırakarak, 9 günlük bir tatil sonucu bu masum yavrunun açlıktan ve susuzluktan ölümüne sebebiyet vermesidir…
Üstelik bu yavru kimsenin sahip çıkmaması sonucu, 15 günlük morg hayatından sonra, deprem zedelerin defnedildiği garipler mezarlığına kimliksiz olarak ‘BERK BEBEK’ diye defnedilmiştir.
Medyadan takip edildiği kadarıyla, babasının belli olmadığı yürek dayanmaz bu olaya bayağı tepki gösterilmiştir…
Üstelik kızlı-erkekli birlikteliklerin sakıncalarına dikkat çekilmek istenen, kızlı-erkekli yurtların gelecek adına sıhhatli nesillerin yetişmesi ve sağlıklı eğitim için uygun olmadığı tartışmalarının medyada en üst seviyede yapıldığı zamanda defnedilmiştir ‘BERK BEBEK’.
Ve ‘İNSANLIĞIMIZDAN UATANDIK’ başlığı yer almış BERK bebeğin cenazesi defnedilirkenki medyada… Sahiden utandık mı?
Aslında Berk bebek ne ilktir ve ne de son olacaktır bu gidişle… Kızlı-erkekli birlikteliklerin ve aynı mekanları ortak olarak paylaşmanın savunulduğu, meşru evlilik tavsiyelerinin’ özel yaşam’a müdahale olarak algılandığı bir toplumda ‘İNSANLIĞIMIZDAN UTANDIK’ın altı boştur. Ve sorarlar hangi insanlık diye…
Namusun, iffetin ve ahlaki değerlerin fert ve toplumlar için ne denli önem arzettiğinin rafa kaldırılarak; ’özel hayat’ ve ‘ özgürlük’ adı altında tüm kayıtlardan âzâde olarak kabul gören bir anlayışın nasipsiz kurbanıdır BERK bebek…
Bir Kurban Bayramı günlerinde kurban verdik BERK bebeği, öyle mi? Yok yok, öyle değil..! Biz önce iffeti ve ahlakî değerleri nefsimiz uğruna kurban verdik… Halbu ki, bizden istenen Yüce Yaratan’ın emirlerine sadakat ve teslimiyetti… Çünkü sadakat İbrahim Peygambere oğlunu, teslimiyet de İsmail’e hayatını bahşetmişti…
Berk bebek masumdur.Ya onu kazananlar…?
Ferdi ve toplumu ayakta tutacak imanî gerçeklerin ve ahlâkî değerlerin laf ebeliği ile sulandırıldığı bir çürümüşlüğün, imrenilecek ve yaşanacak hayat diye topluma pompalandığı bir ortamda, başlıktaki soruyu tekrar soruyorum:
Sahiden ‘İNSANLIĞIMIZDAN UTANDIK (MI)?
Ha bu arada Osman Serdengeçti merhumun bir kitabının okumuştum gençliğimde… Hacmi küçük ama, her cümlesi bir kitap olacak çapta bir kitaptı… Köy Enstitüleri’li yıllardaki erkekli-kızlı eğitimden ve bu eğitimin cinselliği hangi boyuta taşıdığından bahsediyordu.
’BİR NESLİ NASIL MAHVETTİLER?’ Adını taşıyan bu kitabın baskısı yapılıyor mu bilmem… İşte mahvedilen neslin meyvelerini (!)derliyor toplum…
Tedbir alma mevkiinde olanlar, her geç kalışta vebaliniz ağır olacaktır… 

06.11.2013
Hüseyin ERDOĞAN


5 Kasım 2013 Salı

Çarığımızı çıkarmadan cepheye sürüldük!

Ne haldir bu Üsdat!
Çarığımızı çıkarmadan cepheye sürdünüz.. Bu kaypak zeminli arenada bize şerit verirler mi ki ilerleyelim..
Mamafih 1 Muharrem ve 'Ehl-i Beyt'ten Huseyni kerametle ve himmetle bir tohum atalım yarenlerin gönül dünyasına, tutar mı, orasını bilemem..
Hem de Üstad'lığın kerameti de zahir olacak bu vesileyle..
Hicri 1435'in ilk gün ışığında çıkarıldığımız bu meydanda: 'Destûr! Haydi ya Allah!' deyup dua ve himmetlerinize muntazırız efendim..


4 Kasım 2013 Pazartesi

Bir Kasım Anısına


  1. Bu gün tatlı bir gün.. Tadı sadece Cuma Günü olmasından değil, güzel yurdumuz Anadolu'nun tarihte alışık olduğu barış adası olmasına doğru atılan adımların Büyük Millet Meclisi'nde filizlenmiş olmasındandır.. Adı üstünde:Büyük Millet Meclisi.. Lafla büyük olunmaz.. ÇALIŞMAKLA, HİZMETLE, MİLLETE TERS DÜŞMEMEKLE, evet vekili olduğu millete benzemekle büyük olunur.. Düşmanları güldürmediniz, Gazi An...adolu'ya zarar verici aşırılıklara fırsat vermediniz.. Vekil gibi davrandınız, teşekkürler size..Her konuda uzlaşılabilir yeter ki, samimi olunsun..
    Haydi Anadolu şaha kalkma zamanıdır,sen kendi içinde barışı sağlar ve ayağın üzere kalkabilirsen: Bütün mutaz'aflar,mağdurlar ve mazlumlar seninle gün yüzü göreceklerdir..
    Ey saygı değer vekiller! Şimdi Anadolu'nun her köşesine göğsünüzü gererek gidebilirsiniz. Ve herkes size müteşekkir olduğunu bildirecektir.. Bu tutumunuz bir miad olmalı, millete ait her -işte böyle- tereyağından kıl çeker gibi halledilmeli
    Bu aziz milletin isteği budur, aksi varid değildir.. Tarihe tanıklık edenler oldunuz..Kutlarız sizi..


Hicri yıl başı



  1. 1 Muaharrem 1435.. Hicri yıl başı.. Kimin haberi var... Hiç..! Bir buçuk milyarlık İslam Dünyası, hangi değerini dünya ölçeğinde insanlığın beğenisine sunabildi ki günümüzde..? Sabah %99'u güya müslüman olan Türkiye'mizde, TV.ler 50 milyonluk milli piyangodan bahisle, sana çıksa ne yapardın sorusuna cevap verenlerden hiç biri meseleye helallık ve haramlık yönünden bakmadığı gibi, ayrıca hiç biri ç...alışıp üretmekten yana tavır koymadığının yanında mevcut işlerini de bırakıp yan gelip yatmaktan, tafra satmaktan bahsettiler..
    Zavallılar bilmiyorlardı ki, şu ana kadar piyangodan sözde zengin olanların akibeti nasıl başlamış ve nasıl bitmiştir..?
    İslam'ın devlet olduğu, devlet kurduğu, devletleşmede sistemleri oluşturduğu, imanını hayatına hakim kıldığı zamanın başlangıcı olarak kabul edilen 1 Muharrem yeterli anlaşılmış denemez. Batının hakim kültür analayışı - biraz da nefsi duyguları körüklemesi açısından olsa gerek- İslam dünyası'nı da önüne katmış, adeta Tsunami felaketi gibi hayatın kara deliklerine sürükleyip götürmektedir..
    Muharrem ayrıca siyasi çalkantıların da ümmetin iç kanamasına sebebiyet vermesi açısından önemlidir. Günümüzde de benzeri olayların servis edildiğini maalesef müşahede etmekteyiz.. Yeni yeni yezid'lerin dünya ölçeğinde neron'laştığını görmekteyiz..
    Bütün bunlarla birlikte, insanlığın yegane umudu İslam'dır. Ve hatta İslam Dünyası denenen coğrafyanın, diğer dünya insanlarından daha çok İslam'a ihtiyacı vardır. Bu durum hem kendileri ve hem de tebliğine görevli olduklar diğer dünyalar için elzemdir.
    Ben deniz böyle düşünüp böyle inanmaktayım..
    1 Muharrem 1435 Hicri yıl başınızı tebrikle, 'Ehl-i Beyt'e selam ve 'Hüseyin'ler ölmesin yeter artık diyorum..